O günden sonra hep o sinemaya yalnız gitme fikri kafamı meşgul ediyordu. Ama cesaretimi bir ay boyunca toplayamadım. Annemler 1 haftalığına istanbul a gitmişlerdi. Ablam da arkadaşlarıyla antalya ya gitti. Ben vize sınavları nedeniyle evde kalmıştım. çalışmaktan bunaldığım bir anda aklıma bir güzel süslenmek geldi. Ablamın odasına girdim, ev kaloriferler yüzünden sıcaktı. çırılçıplak soyundum aklıma ablamın kara külotlu çorabını ve kırmızı terliklerini giydiğimde nasıl heyecanlandığım geldi.Ev boştu ve ben özenle hazırlanacaktım. Ablamın ojelerinden sedef rengi olanı aldım ve ayak tırnaklarıma sürmeye karar verdim. Bacaklarım bembeyaz topuklarım ve parmaklarım tertemizdi topuklarımın hafif pembeleşmiş olması beni çok daha seksi hale getiriyordu kendi kendime imrenmeye başladım. Parmak aralarıma ablamın yaptığı gibi pamuk koyup ojeyi özenle sürdüm. Ayaklarım nefis görünüyordu, onlar kururken ellerimde uzamış olan tırnaklarımı biçimlendirip şeffaf cila sürdüm ve aynanın karşısına geçip hafif makyaj yaptım. Hakikatten çok çekici olmuştum. Ojeleri denetim ettim kurumuşlardı. Ablamın çorap çekmecesini açtım. Geçenlerde kız arkadaşında görüp beğendiğiburunları şeffaf çoraptan alıp almadığını merak ediyordum çünkü ojeli parmaklarım görünsün istiyordum. çekmecesini karıştırıp buldum evet almıştı hem çok ince hem de füme rengiydi. özenle paketi açıp külotlu çorabı giydim. Hakikatten nefis durmuştu. Tenim biraz koyu olsa sanki yok gibiydi ve ojeli ayak parmaklarım tüm güzelliğiyle ortadaydı. Ani aklıma o sinema geldi. Gerçi akşam üzeriydi ama tekrar de gidebilirdim. O kaba erkeklerin arasında içimde bunlarla sadece dolaşmak istiyordum. Karanlık olacağından el tırnaklarımdaki şefaf cilayı çıkarmamaya karar verdim. Gerçi çok kadınsı duruyorlardı ama tekrar de silmeyecektim. Hemen ablamın dolabını araştırdım onun küçük diye giymediği lykralı bir kotu vardı onu buldum ve külotlu çorabımın üzerine giydim. Vücuduma tam oturmuştu. üzerime ak swett onun üzerine de kırmızı kalın montumu giydim. Ayağıma da çorap görünmesin diye kösele botlarımı giydim ve yüzümdeki makyajı temizleyip sokağa çıktım. Taksiye atladığım gibi sinemanın yolunu tuttum. Sinemaye girdiğimde tekrar korkmaya başladım ama bu kez sinema o kadar dolu değildi ve boşverdim kantinden bir kola aldım. O an gözüm karşıdaki büyük aynaya talıkmıştı dudaklarımdaki kırmızılığın hala belirgin olduğunu farkettim. Derhal kolamı alıpbekleme salonunun koltuklarından birine oturdum. Ve biraz ilerde iki kişinin beni süzmekte olduğunu farkettim. Ikisi de 180 üzeri iriyarıydılar birinin kolunda dövme vardı. Diğeri bana gülümsedi yakışıklıydı ben de gayri ihtiyari gülümsedim. Bu sefer bana öpücük gönderdi. Başımı derhal çevirdim. Korkmuştum hatta sinemadan çıkmayı düşündüm ama bu fikrimden beni takip ederler diye vaz geçtim.Film sırasında kalkıp çıkarım diye düşündüm. Içim içimi yiyordu dayanamayıp dönüp baktım bu sefer ikisi ani öpücük gönderdiler. Iyice korkuyordum tuvalete gidip külotlu çorabı çıkarmayı düşündüm ama bu fikrimden de peşimden gelirle diye vaz geçtim hem gong çalmak üzereydi ve hela mutlaka boştu gitmem hiç akıllıca olmazdı. Içindeki endişe gittikçe büyüyordu yanımda kimse yoktu, içimde her erkeği baştan çıkartacak bir külotlu çorap vardı ve geçen seferki gibi ellenirsem bu ortaya çıkacak ve bağırma şansım kalmayacaktı. Gong çaldı bunlar salona doğru yürüdüler bana bakıp gülüştüler. Ben neyseki onların arkasında kalmıştım koca salonda 15 kişi kadardık ben arkada kuytu bir yere çıkışa yakın oturmuştum onlarsa 3 sıra önümde ve çaprazımdaydılar. Benimle ilgilenmiyor görünüyorlardı biraz rahatlamıştım ve kendime bir daha böyle bir aptallık yapmayacağıma söz veriyordum. Film başladı ama benim kafam bu düşüncelere dalmıştı. Birden birinin pardon yavrum deyişiyle kendime geldim başımı kaldırdığımda o dövmeli adamı gördüm yanımdaki koltuğa geçmek istiyordu. Gayri ihtiyari bacaklarımı toplayıp yol verdim derhal soluma oturdu ve bacaklarını yaydı diğeri de sağıma oturdu ikisi de bacaklarını öylesine açmışlardıki ben toplandığım halde bacaklarıma sürtünüyorlardı. Senin adın ne tatlım dedi dövmeli. şok halindeydim dudaklarımdan cenk diye adım dökülüverdi. Benin adım osman dedi dövmeli bu da hüseyin, senin gibi tatlı şeyler düşmüyor buraya deyip elini bacağıma atıp okşamaya başladı. Hüseyin ne diyorsun çok tatlı dimi? Kokusu da çok hoş. kadın parfümü bu değil mi yavrum diye sordu. Korkudan titremeye başladım ikiside durumu farkedip korkma canım bişi yapmıycaz deyip bacaklarımı okşamaya devam ettiler. Hüseyin ani senin içinde ne var böyle deyip kotumu çekiştirmeye başladı. Osman da farketmiş derhal elini kotumun arkasından içeri sokmuştu kot esnek olduğundan eli tamamen kalçamın ve külotlu çorabımın üzerindeydi. Osman hüseyine oğlum nefis bi olan yakaladıkiçine külotlu çorap bile giymiş dedi. O sırada hüseyin de kotumun düğmelerini çözüp penisim ve torbalarımla oynamaya başlamıştı. Ulan bunda külotta yokmuş hem pipisi ufacık dedi. Osman bana eğil yavrum bi arkanı denetim edeyim dedi. Ben lütfen bırakın gideyim diye sessizce yalvarmaya başladım.Osman dur bakalım nereye sesini çıkartırsan seni bu sinemanın ortasında soyarım rezil olursun güzelim hadi eğil dedim sana. Bu arada hüseyin başımı sertçe kendine doğru çekip bastırdı direneyim derken sağ elim onun erkekliği üzerine gelmişti. Donup kaldım en az benim bileğim kalınlığındaydı. Elimi çekmeye kalkınca elimi diğer eliyle penisinin üzerine bastırdı. Ve bak yavrum erkek böyle olur dedi diliyle kulağımı yalamaya başladı. Osman da orta parmağını anüsüme sokmaya çalışıyorduHüseyine bu yavru daha hiç yememiş kız olan kız bu dedi. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım bırakmaları için sessizce yalvarıyordum. Osman elini arkamdan çekip omuzuma attı. Eğer ona ve arkadaşına mesele çıkarmadan birer öpücük verirsem sakin olabileceklerini söyledi. Beni kendine çevirip dilini dudaklarımda gezdirdikten sonra ağzıma sokup öpmeye başladı. Hüseyinin eli sıkıca penisimi tutuyordu ve öpülürken penisim istemeden kalmaya başlamıştı. Kulağıma eğilip bak nası hoşuna gidiyor dedi ve ben kendine çevirip bu sefer o öpmeye başladı. Kendimi çok tuhaf hissediyordum. Gerçek anlamda ilk kez öpüşüyordum ve çok heyecanlanmıştım. Hüğseyin beni öperken ani elim sıcak bi şeye dokundu. çekmek istedim ama osman biliğimden sıkıca yakalayıp elimi bastırmıştı. Ilk kez bir erkeğin penisine dokunuyordum ve en az hüseyinin ki kadar büyüktü. O da penisini çıkardı ve elime verdi. Sarhoş gibiydim ve çok korkuyordum. Osman bana benim iyi bir aileden olduğumu anladığını sinemada olmamızın mesele olabileceğini, bu nedenle onun evine gideceğimizi söyeldi. Eğer mesele çıkarırsam burada rezalet çıkarıp beni onlara sarkıntılık yaptığın gerekçesiyle dövüp karakola götürecekllerini ve bu kıyafetimin de onları haklı göstereceğini söyledi. şimdi gelip gelmeyeceğimi sordu. Ağlayarak peki dedim. Gönderen: smegoll